Ve Bir Masal da Bitti Bizim Aşkımız ( Sevgiliye Elveda Mektupları ) Sevgiliye Yazılmış Mektuplara Devam..
Masal severmisin bilmiyorum ama sana bu gün eski bir masal anlatacağım. Bundan uzun yıllar önce Küçük Bir kasabada ufak bir ev varmış ve burada bir adam kalırmış.Kimseler bilmezmiş ismini tek başına yaşarmış insanlardan uzakta kimselerle konuşmaz sadece buğulu gözleriyle bakarmış boş boş.
Ve insanlarlar konuşurlarmış kendi aralarında bu adam neden kimseyle konuşmaz ve boş boş bakınır o ufacık evde ne yapar diye sorarlarmış birbirlerine.
Bir gün biri dayanamayıp sormuş bir genç sen kimsin , ne geziyorsun burada neden konuşmuyorsun ….
Ve o gün konuşmuş bir kez. Elinden tutmuş ve evin yakınındaki kayalıkların yanına uçurum kenarına götürmüş.
Benim adım yanlızlık , bir memleletim yok bir kimliğim yok . Ne bir sevgilim var ne akrabam benim sadece hüznüm ve bitmeyen hasretim var..
Bak şu an şu uçurumun kenarındayım ne elimden tutacak biri var ne dur atlama diyecek biri. Sadece içimde bir eski aşkın yürek sızısı uzaklara bakıyorum ve sesini dinliyorum rüzgarın..
Kaybettiğim yıllarımı ve yitirilmiş gençliğimin düşlerini izliyorum. Uzaktan bana gülümseyen beni izliyorum bir başıma ve giden sevgiliye sarılıyorum.
Hiç kavuşamayacağımı bildiğim ve bile bile sevdiğim yürek sızıma bakıyorum.
Gece sessizlik çöktüğünde geliyor yanıma ve sarılıyor bana. Rüzgar esiyor kokusu işliyor tenime sarılıyoruz ve birlikte ağlıyoruz. Sonra sabah oluyor güneş doğmaya yakın kapanıyor gözlerim ve o gidiyor bir sonraki gece benim olmak üzere…
Ama ne geçen geceler ne doğan güneş onu bana vermiyor.. Ve biliyorum ki hiç bir zaman gelmeyecek.
Şimdi eğer soracağın bir şey yoksa al bu anahtarları ben gidiyorum diyerek kendini atmış uçurumdan aşağıya…
Ve son nefesini verirken güneşe doğru bakmış ellerini uzatıp seni çok özlüyorum karbeyazım ve ben seni hiç unutamadım demiş…
Bir akşam merak etmiş genç ve eve girmiş..
Masanın üzerinde bir mektup bulmuş ve açıp okumaya başlamış.
Yıllar geçti sevgili bu mektup sana verilmek için yazılmıştı ama gururum engel oldu sana geri dön diyemedim. Ve sen gittin. Gittiğin gün sen geri dönene kadar konuşmamaya karar vermiştim. Ve eğer konuşursam bir daha nefes almayacağıma dair söz vermiştim. Bu mektup sana ulaştıysa ben artık son nefesimi ismini anarak verdim demektir.
Seni çok sevdim karbeyazı ve hiç unutamatım…
Mektubu kapatan genç bir daha o eve hiç ama hiç gitmemiş ve elinde mektup adresine ulaştırmış mektubu son adresine.
Ve beyaz gülleri uzatırken mektupla birlikte gözyaşları içinde o çok seviyordu biliyormusunuz demiş ve bir daha sormamış kimseye sen kimsin diye..
Serdar YILDIRIM