Yağmurlu bir gündü. Günlerden sensizlik ti yaşadığım. Yarını olmayan zamanlarda düşleri yitik bir kayıp dünya vatandaşıydım. Yasaktı gülmek ve yasaktı sevmek. Keşkeleri bile insanın özlediği bir iklimde sevdim seni.
Belki bir gün benim olmayacağını biliyordum, çünkü yarınsızdım ve bir geleceğim yoktu.
Ya bir köşe başında verecektim son nefesimi, yada bir dağ başında.
Elini tutamayacaktım, gözlerinin içine bakamayacaktım ve doyasıya seni seviyorum diyemeyecektim ama seni sevecektim bunu bilerek attım adımlarımı ve uzattım ellerimi.
Uzaklardan bir el geldi ve sıkıca tuttu ellerimi. Yıllardır yaşamamıştım bu heyecanı yıllardır tatmamıştım bu mutluluğu.
Evet seni sevmiştim ama bunu senin gözlerinin içine bakarak bir kez bile olsa söyleme fırsatım olmadı. Çünkü bir imkansızın iki tarafıydık ve hiç yan yana gelmeden sevecektik birbirimizi.
Tüm çekincelerime inat haykırdım dağ başlarında seni seviyorum sözcüklerimi, kırçiçekleri kokunu getirdi bana onlara dokundum ve sen geldin yanıma gözlerimin içine bakıyordun ve gel diyordun uzaklardan çağırıyordun beni. O gün sen diye ölüme koştum sevgili. Üzerime yağan mermilere inat sana koştum çünkü karanlığı yırtan her izli mermi yol gösteriyordu bana ve sana gelmem için açıyordu yolumu.
Sonra sol yanımda ince bir sızı belirdi, elimi attığımda sadece sensiz atan yüreğimin artık yolun sonuna geldik dediğini duydum. Yere düştüm ve gözlerim yıldızlara baktı elimi uzattım kayan bir yıldıza.
Evet artık bitiyordu yarınsızlığım ve bitiyordu sensizliğim. Artık son vedayı etme zamanı gelmişti. Belki bu satırları okuduğunda neden sana veda edemediğimi anlayacaksın.
Beni affet sevdiğim sana elimde beyaz güller ile gelip benimle sonsuz olurmusun diyemediğim için. ..
Elveda Dağ Başlarının Asi Çiçeği, Elveda Berfinamın..
Serdar YILDIRIM