bitmek tükenmek bilmeyen istekler doğrultusunda yaşıyoruz.ulaşamadığımız zaman kendimizi mutlu etmek için sanal dünyamızda ulaşırız isteğimize.hayal dünyamızda mutlu olduğumuz tek yerde sadece bizim isteklerimizin olduğu yer hani.ama hayal kırıklığı diye bişey de var.o kadar isteriz ki düşlerimize kavuşmayı öyle kaptırırız ki kendimizi sonunda elimizde olan tek şey kırık hayallerimizdir.ama sakın hayallerinizden vazeçmeyin.onlar sizi boş bi yere sürüklemez.amacınıza katkı sağlar.sizi hedefinize yoğunlaştırır.asla hayal kırıklığıyla biticeğini düşünmeyin.ne hayaliniz varsa gerçeğe döndürmeye gayret edin.unutmayın çakıllı bi yolda elinizde süt kasesi ile ilerliyoruz.daima hedefe ulaşmayı hayal edin.çakıllardan şikayet etmeyin.sonucun pozitif olabileceği ihtimaline yoğunlaşın.biliyorum kolay olmıcaktır.ama unutmayın hep deneyin.başarıya ulaşana kadar.
BİR KIVILCIM YETER ayrılığa paramparça olursun işte o anda bulamazsın bir çare sular söndürmez o bir kıvılcımı ölmek gerekir ölmek ölünce biter herşey unutulur herşey kara toprağın oluruz kara toprağın işte bir kıvılcım bile yeter ölmeye…
Saat sabahın 5 ‘ i şimdi… galatanın üstünde binlerce martı kısmetini bekleyen…. selam olsun size ,
kendisinden ödün vermeyen istanbulun tüm ücra köşelerini gün ağarmadan temizleyen turuncu maskeli adamlar…. Selam olsun size,
avuçlarında dualar biriktirip onu tan vakti yaratıcıya gözyaşıyla sunanlar…. selam olsun size ,
gecesini gündüzüne katanlar bir lokmayı aş bilip eş-dost ile paylaşanlar selam olsun size
kimse üstlenmez kendi suçunu
kimse görmez gerçeği ama hep o başucundadır.
kabustan bir bulut olur çöker üstüne, sağanak sağanak acıları yağdırır
sığınmak istersin bir avuç duaya
en ücra köşede ararsın sonra
peşinde dir hep beklediğin andan daha yakındır belkide
her an, her dakika, gecende gündüzünde
gölgene saklanır bazen, bazen fısıldar öylece
hiçbirşey gelmez ya elinden, çaresizliğin dibine batmışsındırya
işte o zaman dön bi bak, dön bak bi etrafına
kim var yanında, kim var avuçlarının ötesinde
inancını yitirme, her ne olursa olsun, ümidini kaybetme
kazanmak için bu kadar çabalarken, kaybet ya öfkeni.. kime, neye karşı bu şiddetin, bu gözyaşın
kim değerli senden, kimdeğerli ailenden, kim değerli….
herkes eşit şartlarda katılmadı bu oyuna ama oyunbozanlık yapıp kaçmak yok
korkuda sensin ümidde herşey senin elinde ,
alından o ter aktımı terket o dertlerini terket tüm öfkeni
bak bi etrafına kim var!!! dört duvardan bozma bir kağıt parçasına sarılı hayatına aldanma
bu mu hakketiğin bu mu hayallediğin bu mu hep istediğin
hani nerde yaşama sevincin, martıları kıskandıran o şevkin o isteğin nerde şimdi nerde
yanık seyit derdin… bazen ölesiye kızdırırdı seni bağırır çağırırdım
sonra susar kendime çok kızardım hepsi sadece bir kalem içinmiydi
içinde binlerce renk olan binlerce yaşanmışlık olan binlerce acıyı nefesinde tutan o kalem içindi
kimimiz çok severdik pamuk şekeri kimimiz değişmezdi beşiktaşın maçlarını hiçbirşeye
farklıydı bakış açımız gömleğimiz aynıydı kemer tokamız bile ama içinde sen başka ben bi başkaydım
sendin lan işte yanık seyit hep yanımda görmek istediğim kolum kanadım sen ol istedim
ama çok geç kaldım yanık seyit hayata yenik başladığım gibi sanada geç kaldım
binlerce sayfalar arasına itiştirilmiş yüzbinlerce kelimeylede yazsam acımı dindirmez öfkemi bastırmaz
sana olan vefa borcumu kantarda azaltmaz
ben cefa denizinde kurşunlara kulaç atarken seni pamuktan biir bulutta uykuda sanmışım
ah ben ne yanılmışım
şimdi etrafım çok kalabalık ama ben çok yalnızım yanık seyit istediğim bu muydu bu değildi
bir yabancı kalmışım bunca zaman sonra sana yanık seyit
takvim 1sene çalmış sadece ikimizden
yoksa eşittik gözlerimizi açtığımızda
ilk ben adımlarımı kazımışım kanatlarımla bu dünyaya
belki görseydim sonrasına yaşamak için nedenim kalırmıydı, bilseydim öncesini anlamı olurmuydu
kimse kimsenin umrunda değil be yanık seyit ben olağanüstü güçleri olan biri değilim dünyayı ben değiştirememde bunların
farkındayım ama herkes ışığını kapatırsa heryer çok karanlık olmaz mı yardım et bana…..
🙂 HAYALİ SEVGİLİ:)
Seni görmek istiyorum baktığım her yerde,
Gülüşünde saklı tüm güzelliğin.
Nefesimde nefesin saklı .
Leyla misali olmuş bu beden mecnunu arar durmadan.
Kalbim de senin kalp ritmin
Sesim de senin sesin saklı,
Aynaya bakamıyorum seni kendimde görürcesine
Her yerde sen ,her yerde hayalin dururken
Karşında sarhoş olmamak elde mi?
Bir de sen bakınca gözlerimin içine
Rabbim diyerek şükürde buluyorum kendimi
İşte öyle seviyorum seni .
Kimsenin bilmediği ama herkesin yaşamak isteği bir aşksın
sevgili…..
ben aşkı seninle yaşamak isterdim
varlıgını hep yanımda
uzandıgımda bulmak isterim
güneşin gibi sarmak
yagmurda beraber ıslanmak
aynı suya taş atmak
aynı yastıga baş koymak isterim
sıcaklıgını hissetmek ellerımde
aldıgın nefesı paylasmak isterim
kendımı görebilmek gözbebeklerinde
ben seni sende yaşamak isterim
kadehinde ki son yudum
sigaranda ki nefesin olmak
tutkumsun benim ilham kaynagım
kelimelerimi seninle yaşatmak isterim
bir daha gelirsem dünyaya
yine seninle paylaşmak isterim
cennet mahşerde seninle olmak isterim
Aylan’ın Suçlular Zinciri….?
Herkes ama herkes sustu, yarının yarınında unutacaklar seni…!
Seni azgın dalgaların kucağına atan neydi be Yavrucağım…
Bir hiç uğruna savaşan koca koca amcaların mıydı?
Bu savaşa var gücüyle destek veren amcaların mıydı?
Ölüm makinesi silahları ülkene taşıyan TIR’cı, kamyoncu amcaların mıydı?
Ölüm makineleriyle oyun oynadığınız sokakları kan gölüne çeviren amcaların mıydı?
O bota binerken can yeleği giydirmeyen amcaların mıydı?
Sana karada da, denizde de yaşamayı çok görenlerin miydi SUÇ? kimindi ki
Ah be yavrucağım bu amcalar zincirine ANA’lık duygusunu tatmış teyzelerin de eklendi ya tabi senin haberin yok…!
Tüm dünyanın anaları gördü senin fotoğrafını ama dünyayı kaldırmadılar ayağa, yeri yerinden oynatmadılar!
Kimisi ağladı, kimisi fotoğrafını paylaşıp-beğenip geçti kimisi de seni görmezden geldi… Kendi evlatları da olabilirdi yattığın yerde?
Halbuki hepsi anaydı, hepsi kadındı ve hepsi de analık duygusunu tatmıştı…
Ananın halinden ancak analar anlar demişlerdi bana… Yalan mıydı ki?
Teyzelerin de sustu be yavrucağım,onlar da sustu ya yüreğim yandı tutuştu..
Halbuki arkanda bilyelerini, topunu ve bisikletini bırakıp gitmek ne kadar da zor gelmiştir sana…!
Yaşın küçüktü ama seni sen yapan oyuncaklarını CAN’ın uğruna bırakıp gitmek minnacık yüreğine ne kadar da ağır gelmiştir…
Acaba yanına oyuncaklarını alabilmek için ağlayıp naz yapabilme hakkın olabildi mi?
Sana bu yaşında CAN’ın önemli olduğunu kabul ettiren, öğretenler utansın be Yavrucağım…
Durmadan dönen dünya bile durmadı…Yer yerinden oynamadı…
İnsanlar seni gördü ama sustular, yediler, içtiler, eğlendiler, uyudular..
Kör olasıca vicdanlar sende bile uyanmadı yavrucağım…!
Eğer İNSANLIK senden sonra da uyanıp ayağa kalkmayacaksa…
Yerin yedi kat dibine batsın (olmayan insanlık) çıkmasın sonsuza dek…
Hani desem! bu yavrucağın kanı hepimizin elinde diye,ama diyemiyorum ki…
Çünkü kanlı ölümden kaçıp kurtulmayı hayal ederken amcaların sana “Nefessiz Kalarak” ölmeyi reva gördüler…
Ah be yavrucağım sana karada da deniz de yaşamayı çok gördüler bu büyüklerin…
Bizler bu dünya da oyun oynayıp mutlu olmanı çok gördük sana küçüğüm, yavrucağım sen küçücük yüreğinle bizi affeder misin…?
Yasemin Yüksel…
Gecelerin hükümeti aşk şehirine el koydu sevgili.arafta bekleyen yüreğim, huzurunda kırmızı yanaklı yaramaz bi çocuk.yıldızlar kadar asil, ay kadar şehvetli gülüşüne saygım sevgim kadar yücedir divanında sevgili.şarkının mısrası gözlerinin kaleminde saklı.kalbim kağıt, gözlerinle yaz beni.sanki 12 ay 52 hafta 365 gün mevsimim sensin. Sıcağımda soğuğumda rüzgarımda Bahar’ımda.tutkunun ötesinde seviyorum seni. Acımın sessizliğine sura üfleninceye dek.
Hayat bu ya…
Öyle rast gelirsin öyle seversin gözün hiç bişey görmez tüm engelleridir bir aşarsın da sevdiğin adama takılıverirsin.
Sen benim hep aklımda soru işareti olarak kaldın.
Git gellerim bundandı.
Yazık bana ki bi umut hala konuşur diye seni bekledim.
Konuşsaydık herşeyi Bir Bir anlatıcaktım.
Ama her zamanki gibi anlamadan dinlemeden kapılarını kapattın
Ben şimdi ne yaparım sensiz
bitmek tükenmek bilmeyen istekler doğrultusunda yaşıyoruz.ulaşamadığımız zaman kendimizi mutlu etmek için sanal dünyamızda ulaşırız isteğimize.hayal dünyamızda mutlu olduğumuz tek yerde sadece bizim isteklerimizin olduğu yer hani.ama hayal kırıklığı diye bişey de var.o kadar isteriz ki düşlerimize kavuşmayı öyle kaptırırız ki kendimizi sonunda elimizde olan tek şey kırık hayallerimizdir.ama sakın hayallerinizden vazeçmeyin.onlar sizi boş bi yere sürüklemez.amacınıza katkı sağlar.sizi hedefinize yoğunlaştırır.asla hayal kırıklığıyla biticeğini düşünmeyin.ne hayaliniz varsa gerçeğe döndürmeye gayret edin.unutmayın çakıllı bi yolda elinizde süt kasesi ile ilerliyoruz.daima hedefe ulaşmayı hayal edin.çakıllardan şikayet etmeyin.sonucun pozitif olabileceği ihtimaline yoğunlaşın.biliyorum kolay olmıcaktır.ama unutmayın hep deneyin.başarıya ulaşana kadar.
BİR KIVILCIM YETER ayrılığa paramparça olursun işte o anda bulamazsın bir çare sular söndürmez o bir kıvılcımı ölmek gerekir ölmek ölünce biter herşey unutulur herşey kara toprağın oluruz kara toprağın işte bir kıvılcım bile yeter ölmeye…
Kalmetrası fazla kullanıyordan fazla yazıyorsun demek imiş , kalemtraşımı kim aldı anne?
Sen ki saçlarını kalemle toplayan birisin sevgilim,
Sana şiir yazmak güzelliktir..
Yılmaz Anık
Kaza misalidir aşk, geliyorum demez. Bir sabah gözlerini açmışsındır, hastanedesin.
Bir sabah gözlerimi açmışım, kalbimdesin..
Yılmaz Anık
Saat sabahın 5 ‘ i şimdi… galatanın üstünde binlerce martı kısmetini bekleyen…. selam olsun size ,
kendisinden ödün vermeyen istanbulun tüm ücra köşelerini gün ağarmadan temizleyen turuncu maskeli adamlar…. Selam olsun size,
avuçlarında dualar biriktirip onu tan vakti yaratıcıya gözyaşıyla sunanlar…. selam olsun size ,
gecesini gündüzüne katanlar bir lokmayı aş bilip eş-dost ile paylaşanlar selam olsun size
kimse üstlenmez kendi suçunu
kimse görmez gerçeği ama hep o başucundadır.
kabustan bir bulut olur çöker üstüne, sağanak sağanak acıları yağdırır
sığınmak istersin bir avuç duaya
en ücra köşede ararsın sonra
peşinde dir hep beklediğin andan daha yakındır belkide
her an, her dakika, gecende gündüzünde
gölgene saklanır bazen, bazen fısıldar öylece
hiçbirşey gelmez ya elinden, çaresizliğin dibine batmışsındırya
işte o zaman dön bi bak, dön bak bi etrafına
kim var yanında, kim var avuçlarının ötesinde
inancını yitirme, her ne olursa olsun, ümidini kaybetme
kazanmak için bu kadar çabalarken, kaybet ya öfkeni.. kime, neye karşı bu şiddetin, bu gözyaşın
kim değerli senden, kimdeğerli ailenden, kim değerli….
herkes eşit şartlarda katılmadı bu oyuna ama oyunbozanlık yapıp kaçmak yok
korkuda sensin ümidde herşey senin elinde ,
alından o ter aktımı terket o dertlerini terket tüm öfkeni
bak bi etrafına kim var!!! dört duvardan bozma bir kağıt parçasına sarılı hayatına aldanma
bu mu hakketiğin bu mu hayallediğin bu mu hep istediğin
hani nerde yaşama sevincin, martıları kıskandıran o şevkin o isteğin nerde şimdi nerde
yanık seyit derdin… bazen ölesiye kızdırırdı seni bağırır çağırırdım
sonra susar kendime çok kızardım hepsi sadece bir kalem içinmiydi
içinde binlerce renk olan binlerce yaşanmışlık olan binlerce acıyı nefesinde tutan o kalem içindi
kimimiz çok severdik pamuk şekeri kimimiz değişmezdi beşiktaşın maçlarını hiçbirşeye
farklıydı bakış açımız gömleğimiz aynıydı kemer tokamız bile ama içinde sen başka ben bi başkaydım
sendin lan işte yanık seyit hep yanımda görmek istediğim kolum kanadım sen ol istedim
ama çok geç kaldım yanık seyit hayata yenik başladığım gibi sanada geç kaldım
binlerce sayfalar arasına itiştirilmiş yüzbinlerce kelimeylede yazsam acımı dindirmez öfkemi bastırmaz
sana olan vefa borcumu kantarda azaltmaz
ben cefa denizinde kurşunlara kulaç atarken seni pamuktan biir bulutta uykuda sanmışım
ah ben ne yanılmışım
şimdi etrafım çok kalabalık ama ben çok yalnızım yanık seyit istediğim bu muydu bu değildi
bir yabancı kalmışım bunca zaman sonra sana yanık seyit
takvim 1sene çalmış sadece ikimizden
yoksa eşittik gözlerimizi açtığımızda
ilk ben adımlarımı kazımışım kanatlarımla bu dünyaya
belki görseydim sonrasına yaşamak için nedenim kalırmıydı, bilseydim öncesini anlamı olurmuydu
kimse kimsenin umrunda değil be yanık seyit ben olağanüstü güçleri olan biri değilim dünyayı ben değiştirememde bunların
farkındayım ama herkes ışığını kapatırsa heryer çok karanlık olmaz mı yardım et bana…..
🙂 HAYALİ SEVGİLİ:)
Seni görmek istiyorum baktığım her yerde,
Gülüşünde saklı tüm güzelliğin.
Nefesimde nefesin saklı .
Leyla misali olmuş bu beden mecnunu arar durmadan.
Kalbim de senin kalp ritmin
Sesim de senin sesin saklı,
Aynaya bakamıyorum seni kendimde görürcesine
Her yerde sen ,her yerde hayalin dururken
Karşında sarhoş olmamak elde mi?
Bir de sen bakınca gözlerimin içine
Rabbim diyerek şükürde buluyorum kendimi
İşte öyle seviyorum seni .
Kimsenin bilmediği ama herkesin yaşamak isteği bir aşksın
sevgili…..
İSTERİM
ben aşkı seninle yaşamak isterdim
varlıgını hep yanımda
uzandıgımda bulmak isterim
güneşin gibi sarmak
yagmurda beraber ıslanmak
aynı suya taş atmak
aynı yastıga baş koymak isterim
sıcaklıgını hissetmek ellerımde
aldıgın nefesı paylasmak isterim
kendımı görebilmek gözbebeklerinde
ben seni sende yaşamak isterim
kadehinde ki son yudum
sigaranda ki nefesin olmak
tutkumsun benim ilham kaynagım
kelimelerimi seninle yaşatmak isterim
bir daha gelirsem dünyaya
yine seninle paylaşmak isterim
cennet mahşerde seninle olmak isterim
Aylan’ın Suçlular Zinciri….?
Herkes ama herkes sustu, yarının yarınında unutacaklar seni…!
Seni azgın dalgaların kucağına atan neydi be Yavrucağım…
Bir hiç uğruna savaşan koca koca amcaların mıydı?
Bu savaşa var gücüyle destek veren amcaların mıydı?
Ölüm makinesi silahları ülkene taşıyan TIR’cı, kamyoncu amcaların mıydı?
Ölüm makineleriyle oyun oynadığınız sokakları kan gölüne çeviren amcaların mıydı?
O bota binerken can yeleği giydirmeyen amcaların mıydı?
Sana karada da, denizde de yaşamayı çok görenlerin miydi SUÇ? kimindi ki
Ah be yavrucağım bu amcalar zincirine ANA’lık duygusunu tatmış teyzelerin de eklendi ya tabi senin haberin yok…!
Tüm dünyanın anaları gördü senin fotoğrafını ama dünyayı kaldırmadılar ayağa, yeri yerinden oynatmadılar!
Kimisi ağladı, kimisi fotoğrafını paylaşıp-beğenip geçti kimisi de seni görmezden geldi… Kendi evlatları da olabilirdi yattığın yerde?
Halbuki hepsi anaydı, hepsi kadındı ve hepsi de analık duygusunu tatmıştı…
Ananın halinden ancak analar anlar demişlerdi bana… Yalan mıydı ki?
Teyzelerin de sustu be yavrucağım,onlar da sustu ya yüreğim yandı tutuştu..
Halbuki arkanda bilyelerini, topunu ve bisikletini bırakıp gitmek ne kadar da zor gelmiştir sana…!
Yaşın küçüktü ama seni sen yapan oyuncaklarını CAN’ın uğruna bırakıp gitmek minnacık yüreğine ne kadar da ağır gelmiştir…
Acaba yanına oyuncaklarını alabilmek için ağlayıp naz yapabilme hakkın olabildi mi?
Sana bu yaşında CAN’ın önemli olduğunu kabul ettiren, öğretenler utansın be Yavrucağım…
Durmadan dönen dünya bile durmadı…Yer yerinden oynamadı…
İnsanlar seni gördü ama sustular, yediler, içtiler, eğlendiler, uyudular..
Kör olasıca vicdanlar sende bile uyanmadı yavrucağım…!
Eğer İNSANLIK senden sonra da uyanıp ayağa kalkmayacaksa…
Yerin yedi kat dibine batsın (olmayan insanlık) çıkmasın sonsuza dek…
Hani desem! bu yavrucağın kanı hepimizin elinde diye,ama diyemiyorum ki…
Çünkü kanlı ölümden kaçıp kurtulmayı hayal ederken amcaların sana “Nefessiz Kalarak” ölmeyi reva gördüler…
Ah be yavrucağım sana karada da deniz de yaşamayı çok gördüler bu büyüklerin…
Bizler bu dünya da oyun oynayıp mutlu olmanı çok gördük sana küçüğüm, yavrucağım sen küçücük yüreğinle bizi affeder misin…?
Yasemin Yüksel…
Arkadaşlar bir kitap yazdım ne yapmam gerektiğini bilmiyorum bana ulaşırsınız sevinirim
Gecelerin hükümeti aşk şehirine el koydu sevgili.arafta bekleyen yüreğim, huzurunda kırmızı yanaklı yaramaz bi çocuk.yıldızlar kadar asil, ay kadar şehvetli gülüşüne saygım sevgim kadar yücedir divanında sevgili.şarkının mısrası gözlerinin kaleminde saklı.kalbim kağıt, gözlerinle yaz beni.sanki 12 ay 52 hafta 365 gün mevsimim sensin. Sıcağımda soğuğumda rüzgarımda Bahar’ımda.tutkunun ötesinde seviyorum seni. Acımın sessizliğine sura üfleninceye dek.
şiirleriniz beni alıp mazide kalmış sayfalara götürdü kaleminize sağlık…
Bir hülya ya daldım gözlerinde,
Mecnun gibi ararım çöllerde .
Serap miseli görürüm heryer de ,
Bi umuttur arar gönlüm çaresizce
Hayat bu ya…
Öyle rast gelirsin öyle seversin gözün hiç bişey görmez tüm engelleridir bir aşarsın da sevdiğin adama takılıverirsin.
Sen benim hep aklımda soru işareti olarak kaldın.
Git gellerim bundandı.
Yazık bana ki bi umut hala konuşur diye seni bekledim.
Konuşsaydık herşeyi Bir Bir anlatıcaktım.
Ama her zamanki gibi anlamadan dinlemeden kapılarını kapattın
Ben şimdi ne yaparım sensiz